Sanat ve Özgürlük
- volkanhocam
- 11 Eyl
- 2 dakikada okunur
🎭 SANAT VE ÖZGÜRLÜK
Sanatta Özgürlük, Ahlak Dengesi ve Kaliteli Sanat Üretimi
Sanat ve ahlaktan bahsederken bir hususu unutmamak gerekir. Sanatta özgürlük önemlidir. Esası olmayan bir takım dini veya başka gerekçelerle sanatçının hürriyeti kısıtlandığında, ondan kaliteli bir sanat üretmesi beklenemez. Sanat ve din arasındaki ilişki çok iyi ayar edilmesi gerekir.
Ahlakılık konusunda sanata ve sanatçıya fazla yüklenildiği zaman, hür irade ile meydana gelmeyen sanatta sıkıntı oluşur. Ahlaki bağımsızlık ve sorumsuzlukla hareket eden sanatçının psikolojik dengesi bozuk ve sanatı da problemlidir. Böyle bir sanatçı ve onun ortaya koyduğu eser, dini ve ahlaki değerlerine sahip olan halk tarafından tepki görür ve dışlanır.
Sanatçı, sanat yaparken ahlaksızlığı yayarak, halkın inancını geriletmemelidir. Çünkü sanatın propaganda gücü vardır. Mesnetsiz iddialarla bazıları da din ve ahlak elden gidiyor diyerek sanatçının hürriyetini kısıtlamamalıdır.
Fisagor'un hikayesi bu konuda önemli bir örnektir. Hakimlerden ilk defa bu ilmin derinliklerine dalan Fisagor, Süleyman Aleyhisselam'ın talebesi idi. Fisagor, arka arkaya üç gece rüyada bir şahsın kendisine: "Kalk, filan denizin sahiline git ve bir ilim tahsil et" dediğini gördü.
O gecelerin her birinden sonraki gün, adı geçen sahile gitti ve sabrı taşıncaya kadar orada bekledi, fakat kendisinden ilim öğrenecek kimseyi göremedi. Nihayet üçüncü günde, bu rüyanın nazarı dikkate alınması gerekenlerden olmadığını anlayınca, çokça düşündü.
Burada demirciler topluluğu vardı. Ahenkli bir şekilde, çekiçlerini demirler üzerine vuruyorlardı. Zihni oraya kaydı ve bu ahenk üzerinde düşündü. Sonra evine döndü ve sesler arasındaki ilginin çeşitlerini araştırmaya yöneldi.
İstediğini çok düşünerek elde edince, bir müzik aleti yaptı ve onun üzerine ipek iplik gerdi ve o asırdaki adetler üzere, insanları ahiret işlerine teşvik etmek amacıyla, Allah'ın birliği konusunda bir kaside söyledi. Kasideleri bu aletle insanlara okuyordu. Böylece bir çok kimse dünyaya sırt çevirip ahirete yöneldi.
Bu alet, hakimler arasında çok üstün bir değere sahip oldu. Daha sonra, o alet üzerinde düşündüler, yapımını tekrarladılar ve onu çoğalttılar; ta ki bu gelenek Aristo'ya kadar böyle geldi.
Sanat eserini ortaya koymak için gereken şartlar, tamamen özgürlükten kaynaklanan ve özgürlüğe bağlı kalan bir yolun başlangıcındadır. Bir sanatçının kaliteli eserler verebilme gayretinin çevre ve devletten gelen baskılarla sınırlandırıldığını düşündüğümüzde, sanatçının eserinin değer kaybettiğini ve sanat piyasalarının değersiz eserlerle dolabileceğini görebiliriz.
O halde sanatta özgürlüğün gerçek ve kaliteli sanat üretiminde ne denli etkili olduğunu anlattıktan sonra şimdi de gerçek sanatın değeri ve önemi hakkında açıklamalarda bulunalım.
Gerçek sanat, insanın ruhunu besleyen, onu yücelten ve toplumsal değerleri pekiştiren bir güçtür. Sanatçının özgür iradesinin ürünü olan eserler, hem estetik değer taşır hem de toplumsal mesajlar verir. Bu nedenle sanatçının özgürlüğü korunmalı, ancak bu özgürlük sorumsuzluk anlamına gelmemelidir.
Sanat ve ahlak arasındaki denge, sanatçının kendi vicdanında kurulmalıdır. Dışarıdan gelen baskılar ne kadar haklı gerekçelere dayanırsa dayansın, sanatçının yaratıcılığını köreltir ve sanatın özgün değerini yok eder. Gerçek sanat, özgür düşüncenin ve sorumlu vicdanın buluştuğu noktada doğar.

Yorumlar