top of page

Öğrenilmiş Çaresizlik

`Adamın biri hayvanat bahçesini gezmeye gitti. Fillerin olduğu bölüme geldiğinde ilginç bir manzara ile karşılaştı: Fillerin hiç biri ne kafesteydi ve ne de onları sabit bir yere bağlayan zincirleri vardı.


Zincirsiz oldukları halde, onları o dar alandan kaçmaktan alıkoyan tek bir şey vardı; ilginç ama dikkat çekici bir detay. O güçlü filleri kaçmaktan alıkoyan tek bağ; filin bacaklarından birine bağlı hiç de çok güçlü olmayan bir "ip" parçasıydı.


Adam fillere bakarken, fillerin neden güçlerini sadece ipi kırmak ve kamptan kaçmak için kullanmadıkları konusunda tamamen kafası karışmıştı. Bu devasa hayvanlar tonlarca ağırlığa sahipti ve o ince ip onları nasıl tutabiliyordu?


Oysa filler bunu kolayca yapabilirlerdi ama onların bunu hiç denemediklerini gördü. Sanki o ince ip, kalın zincirlerden daha güçlüymüş gibi davranıyorlardı. Bu durum adamın aklını meşgul etmeye devam etti.


Meraklı misafirimiz bu sorunun cevabını öğrenmek için oradaki bir fil eğitmenine, fillerin neden orada öylece durduklarını ve neden hiç kaçmaya çalışmadıklarını sordu. Bu gizemi çözmek istiyordu.


Fil eğitmeni şöyle cevap verdi: "Onlar çok küçükken ve çok daha zayıfken onları bağlamak için aynı boyda ve aynı güçte ip kullanırız. O ip o yaşta onları tutmak için yeterlidir."


"Küçük filler bu ipten kurtulmaya çalışır ama başaramaz. Günlerce, haftalarca dener ama o ip onlar için çok güçlüdür. Sonunda vazgeçerler ve artık denemeyi bırakırlar" diye devam etti eğitmen.


"Büyüdükçe, ayrılamayacaklarına inanmaya şartlanırlar. Bu şartlanmanın sonucu olarak aynı ipin kendilerini hâlâ tutabileceğine inanıyorlar, bu yüzden asla kurtulmaya çalışmıyorlar."


Adam şaşkınlıkla dinliyordu. "Yani şimdi o ipi kolayca koparabilecek güçte olmalarına rağmen, bunu yapamayacaklarına inanıyorlar?" diye sordu.


"Aynen öyle" dedi eğitmen. "Zihinlerinde o ip hala kırılamaz. Çocukluktan beri öğrendikleri bu sınır, artık fiziksel değil, zihinsel bir engel haline gelmiş."


Fillerin bahçeden kaçmamalarının tek nedeni, zamanla bunun mümkün olmadığı inancını benimsemeleriydi. Gerçekte özgür olabilecekken, zihinlerindeki sınırlar onları tutsak ediyordu.


Adam bu hikayeyi düşünerek eve döndü. İnsanların da bazen böyle olduğunu fark etti. Çocuklukta öğrenilen "yapamam" inançları, yetişkinlikte de devam ediyordu.


Kaç kişi "ben bunu yapamam" diyerek hayallerinden vazgeçiyordu? Kaç kişi gerçekte sahip olduğu gücü görmezden geliyordu? Kaç kişi zihnindeki "ip"lerle kendini sınırlıyordu?


O gün adam önemli bir ders öğrenmişti. Bazen en büyük engeller fiziksel değil, zihinsel olanlardı. Ve bu engelleri aşmanın yolu, önce onların gerçek olmadığını fark etmekti.


Hikayeden çıkarılacak ders şudur: Dünya seni ne kadar tutmaya çalışsa da, her zaman başarmak istediğin şeyin mümkün olduğu inancıyla devam et. Başarılı olabileceğine inanmak, onu gerçekten başarmanın en önemli adımıdır.`;

Son Yazılar

Hepsini Gör
Faydasız Hayat

🧘 FAYDASIZ BİR HAYAT Zen Hikayesi - Bilgelik ve Şefkat ▶️ Okumaya Başla Faydasız Bir Hayat, bilgelik ve şefkat hakkında bir Zen...

 
 
 
Yeni Lise Arkadaşları

`Zeynep, yaz tatilinin ardından heyecanla yeni liseye başlayacağı günü bekliyordu. Küçüklüğünden beri hayalini kurduğu lise, tam da...

 
 
 
Sokaktaki Anılar

`ANILAR SOKAKTA Eski bir şehre açılan tren camından, Elif'in gözleri eski taş binalarda, sokak lambalarının altında gölgelenen ince...

 
 
 

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page