Aslan ile Tilki

`Ormanın birinde çok cesur ve mert bir aslan yaşarmış. Aslanın cesurluğu o kadar meşhurmuş ki, tüm hayvanlar ondan çekinirmiş. Bir gün aslanın cesurluğundan ve korkusuzluğundan korkmayan bir avcı ormana gelmiş. Bu avcı gittiği her ormanda attığı okların tam isabet etmesiyle ünlü bir avcıymış.

Avcının geldiğini duyan hayvanlar önce ürkek bir tavırla aslana haber verip daha sonra buldukları yerlere saklanıvermişler. Tilki ise aslandan kurtulmak için iyi bir fırsat olacağını düşünüp aslanı, avcının karşısına çıkması için cesaretlendirmiş.

Tilkinin cümlelerine aldanan aslan avcının tam okunu çıkardığı vakit onun karşısına çıkmış. Avcının attığı ok aslanın tam ayağına isabet etmiş. Aslan can havliyle hemen bir ağaç kovuğuna kaçıvermiş ve burada tilkinin kıs kıs güldüğünü görmüş.

Tilkiye dönüp "Benden kurtulmak için beni avcının karşısına çıkardın. Bunun hesabını vereceksin." demiş. Bir hamle yapmaya çalışmış fakat ayağı o kadar kötü olmuş ki tilki biraz ileri kaçıp aslana, "O avcı son okunu kullanmıştı ve sen onu zayıflattın tekrar karşısına çıkmalısın." demiş.

Aslan, tilkiye "Beni bu sözlerle kandıramazsın, sana baştan güvenmeyip kendimi bu tehlikeye atmamalıydım." demiş. Aslan saklandığı ağaç kovuğunda iyileşene kadar beklemiş. İyileştiği zaman tilkiyi aramış fakat tilkinin korkudan ormanı terk ettiğini anlamış.

Aslan o günden sonra gereksiz yapılan cesurluğun kendine verdiği zararı anlamış ve ona göre davranmış.`;