Said Nursi'nin Bilime Bakışı
- volkanhocam
- 11 Eyl
- 9 dakikada okunur
SAİT NURSİ'NİN İLME BAKIŞ AÇISI VE İKNA YÖNTEMLERİ
Sait Nursi'nin ilme bakış açısı ve ikna yöntemleri, modern İslam düşüncesinin en özgün ve etkili yaklaşımlarından birini oluşturmakta ve bu entelektüel miras, günümüzde de birçok araştırmacı ve düşünür için ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Bediüzzaman Said Nursi, geleneksel İslami ilimlerle modern bilimsel yaklaşımları sentezleyen benzersiz bir metodoloji geliştirmiş ve bu sayede hem dini hem de akli delilleri harmanlayan kapsamlı bir ikna sistemi kurmuştur. Onun ilim anlayışı, sadece teorik bilgi birikimini değil, aynı zamanda pratik hayata yansıyan hikmet ve marifeti de kapsayan bütüncül bir yaklaşım sergilemektedir. Nursi'nin eğitim felsefesi, insanın hem maddi hem de manevi boyutlarını dikkate alan dengeli bir gelişim modelini öngörmekte ve bu model, çağdaş eğitim sistemlerine önemli katkılar sunabilecek niteliktedir. Risale-i Nur külliyatında ortaya koyduğu ilmi metod, karmaşık dini ve felsefi konuları sade bir dille anlatma sanatını mükemmel bir şekilde örneklemekte ve bu yaklaşım, geniş halk kitlelerine ulaşabilme başarısını beraberinde getirmektedir. Onun ikna yöntemleri, zorlamaya dayalı değil, aksine akıl ve kalbi birlikte tatmin eden delillere dayanmakta ve bu sayede kalıcı bir etki yaratmayı hedeflemektedir. Nursi'nin ilim tasavvuru, Batı medeniyetinin pozitif bilimlerini reddetmeyip, aksine bunları İslami değerlerle uyumlu hale getirme çabasını içermekte ve bu sentez girişimi, modern Müslüman entelektüellerin karşılaştığı temel problemlere çözüm önerileri sunmaktadır. Bediüzzaman'ın eserlerinde görülen pedagojik yaklaşım, öğrencinin aktif katılımını teşvik eden, soru-cevap metodunu kullanan ve somut örneklerle soyut kavramları açıklayan interaktif bir öğretim tarzını benimser. Bu yaklaşım, sadece bilgi aktarımını değil, aynı zamanda düşünce kapasitesinin geliştirilmesini ve eleştirel bakış açısının kazandırılmasını da hedeflemektedir. Nursi'nin ilmi metodolojisi, İslam dünyasının modern çağdaki entelektüel meydan okumalarına karşı geliştirdiği en tutarlı ve kapsamlı cevaplardan birini temsil etmekte ve bu metodoloji, günümüz İslami düşünce geleneğinin şekillenmesinde önemli rol oynamaktadır. Nursi'nin ilim anlayışının temelinde, bilginin kaynağı ve mahiyeti konusundaki özgün yaklaşımı yatmakta ve bu yaklaşım, geleneksel İslami epistemoloji ile modern bilim felsefesi arasında köprü kurma işlevi görmektedir. Bediüzzaman'a göre ilim, sadece duyusal gözlem ve akli çıkarımlarla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda kalbi idrak ve sezgisel kavrayışı da içeren çok boyutlu bir süreçtir. Bu anlayış, pozitivist bilim anlayışının tek boyutlu yaklaşımına karşı, insanın bütün idrak kabiliyetlerini harekete geçiren holistik bir epistemoloji önerir. Nursi, hakiki ilmin Allah'ın varlığını ve birliğini ispat eden, kainatın sırlarını çözen ve insanı kemale erdiren bilgi olduğunu vurgular ve bu tanım, ilmin sadece dünyevi faydalar için değil, aynı zamanda manevi tekamül için de gerekli olduğunu ortaya koyar. Onun ilim tasavvurunda, her bilim dalının kendi alanında Allah'ın esma ve sıfatlarını yansıtan birer ayna olduğu fikri merkezi bir yer tutar ve bu perspektif, bilimsel araştırmaları manevi bir boyuta taşır. Bediüzzaman, ilmin tasnifi konusunda da özgün bir yaklaşım sergiler ve ilimleri, faydalı-zararlı, gerekli-gereksiz gibi kategorilere ayırarak, hangi bilgilerin öncelikli olduğunu belirler. Bu tasnif, eğitim programlarının düzenlenmesi ve öğretim önceliklerinin belirlenmesi açısından pratik değer taşır. Nursi'nin ilim felsefesinde, bilginin amacı sadece merak gidermek veya pratik fayda sağlamak değil, aynı zamanda insanı Allah'a yaklaştırmak ve manevi olgunluğa erdirmektir. Bu amaç, ilmi faaliyetlere kutsal bir anlam yükler ve bilim insanlarına büyük bir sorumluluk verir. Onun yaklaşımında, ilim öğrenme ve öğretme süreci, sadece zihinsel bir aktivite değil, aynı zamanda ruhsal bir arınma ve yükselme sürecidir. Bu anlayış, eğitim-öğretim faaliyetlerini ibadetin bir türü haline getirir ve öğretmen-öğrenci ilişkisine manevi bir boyut kazandırır. Nursi, ilmin toplumsal işlevi konusunda da derin düşünceler ortaya koyar ve bilginin toplumsal kalkınma, adalet ve refah için nasıl kullanılması gerektiğini açıklar. Bediüzzaman'ın ikna metodolojisinin en belirgin özelliği, akli delillerle nakli delilleri uyumlu bir şekilde birleştiren sentezci yaklaşımıdır ve bu metodoloji, hem geleneksel İslami düşünceyi hem de modern rasyonalist felsefeyi tatmin edecek nitelikte argümanlar geliştirir. Nursi'nin ikna yöntemlerinde, zorlamaya ve taklide dayalı kabul yerine, ikna edici delillere dayalı gönüllü kabul esastır ve bu yaklaşım, kalıcı ve samimi bir inanç oluşturma hedefini güder. Onun eserlerinde kullandığı temsil ve misal yöntemi, soyut ve karmaşık konuları somut ve anlaşılır örneklerle açıklama sanatının mükemmel bir örneğini oluşturur ve bu yöntem, farklı eğitim seviyelerindeki insanlara hitap edebilme kabiliyeti sağlar. Bediüzzaman'ın ikna tekniklerinde, muhatapların zihinsel ve duygusal durumlarını dikkate alan psikolojik yaklaşım önemli bir yer tutar ve bu yaklaşım, her bireyin kendine özgü özelliklerini göz önünde bulundurarak kişiselleştirilmiş ikna stratejileri geliştirir. Nursi'nin kullandığı soru-cevap metodu, okuyucuyu pasif bir alıcı konumundan çıkarıp aktif bir düşünür haline getirme amacını taşır ve bu interaktif yaklaşım, öğrenme sürecinin etkinliğini artırır. Onun ikna yöntemlerinde, karşıt görüşleri reddetmek yerine, bunları anlayıp doğru yönlendirme stratejisi benimser ve bu yaklaşım, diyalog kültürünün gelişmesine katkı sağlar. Bediüzzaman'ın eserlerinde görülen kademeli ikna yöntemi, basit konulardan karmaşık konulara doğru ilerleyen sistematik bir yaklaşım sergiler ve bu metodoloji, öğrenme psikolojisinin temel ilkeleriyle uyumludur. Nursi'nin ikna tekniklerinde, duygusal zeka ve empati önemli rol oynar ve bu yaklaşım, sadece akla değil, aynı zamanda kalbe de hitap eden bütüncül bir etki yaratır. Onun kullandığı analoji ve metafor yöntemi, karmaşık felsefi ve teolojik konuları günlük hayattan örneklerle açıklama sanatını mükemmel bir şekilde örnekler ve bu yöntem, geniş halk kitlelerine ulaşabilme başarısını beraberinde getirir. Bediüzzaman'ın ikna metodolojisinde, sabır ve tahammül erdemleri önemli yer tutar ve bu yaklaşım, ani değişim beklentisi yerine, kademeli ve kalıcı dönüşüm hedefini benimser. Nursi'nin eğitim felsefesinin merkezinde, insanın bütüncül gelişimini hedefleyen dengeli bir yaklaşım bulunmakta ve bu yaklaşım, sadece zihinsel kapasitelerin değil, aynı zamanda duygusal, sosyal ve manevi boyutların da geliştirilmesini öngörmektedir. Bediüzzaman'ın eğitim anlayışında, öğrenci merkezli bir pedagoji benimser ve bu yaklaşım, her öğrencinin bireysel özelliklerini, öğrenme stilini ve gelişim hızını dikkate alır. Onun eğitim metodolojisinde, ezberci yaklaşım yerine, anlayarak öğrenme ve eleştirel düşünme becerileri ön plana çıkar ve bu yaklaşım, yaratıcı ve özgün düşünce kapasitesinin geliştirilmesini hedefler. Nursi'nin eğitim felsefesinde, öğretmenin rolü sadece bilgi aktarıcısı değil, aynı zamanda rehber, model ve ilham kaynağıdır ve bu anlayış, öğretmen-öğrenci ilişkisine manevi bir boyut kazandırır. Bediüzzaman'ın eğitim yaklaşımında, teorik bilgi ile pratik uygulama arasındaki denge önemli bir yer tutar ve bu denge, öğrenilen bilgilerin hayata geçirilmesini sağlar. Onun eğitim metodolojisinde, grup çalışması ve işbirlikçi öğrenme yöntemleri teşvik edilir ve bu yaklaşım, sosyal becerilerin geliştirilmesine katkı sağlar. Nursi'nin eğitim anlayışında, öğrencilerin soru sorma ve araştırma yapma becerilerinin geliştirilmesi öncelikli hedefler arasında yer alır ve bu yaklaşım, yaşam boyu öğrenme kültürünün oluşmasına katkı sağlar. Bediüzzaman'ın eğitim felsefesinde, ahlaki değerler ve karakter gelişimi, akademik başarı kadar önemli görülür ve bu bütüncül yaklaşım, dengeli kişilik gelişimini destekler. Onun eğitim metodolojisinde, öğrencilerin farklı zeka türlerinin tanınması ve geliştirilmesi esastır ve bu yaklaşım, her öğrencinin potansiyelini maksimum düzeyde kullanmasını sağlar. Nursi'nin eğitim anlayışında, öğrenme sürecinin keyifli ve motive edici olması önemli bir ilke olarak benimser ve bu yaklaşım, öğrencilerin öğrenmeye karşı olumlu tutum geliştirmelerini sağlar. Bediüzzaman'ın eğitim felsefesinde, kültürel değerlerin korunması ile evrensel değerlerin benimsenmesi arasındaki denge gözetilir ve bu yaklaşım, hem köklü hem de çağdaş bir eğitim anlayışını ortaya koyar. Nursi'nin bilimsel yaklaşımının en dikkat çekici özelliği, dini inançlarla bilimsel bulgular arasında çelişki görmeyip, aksine bunları birbirini destekleyen unsurlar olarak değerlendirmesidir ve bu yaklaşım, bilim-din çatışması tezine karşı güçlü bir alternatif sunar. Bediüzzaman'ın bilim anlayışında, doğa bilimlerinin Allah'ın varlığını ve birliğini ispat eden deliller olduğu fikri merkezi bir yer tutar ve bu perspektif, bilimsel araştırmalara manevi bir anlam yükler. Onun bilimsel metodolojisinde, gözlem, deney ve akli çıkarımın yanı sıra, sezgi ve ilham da bilgi kaynağı olarak kabul edilir ve bu çok boyutlu yaklaşım, bilimsel keşiflerin daha geniş bir perspektiften değerlendirilmesini sağlar. Nursi'nin bilim felsefesinde, bilimsel bilginin mutlak değil, göreceli ve sınırlı olduğu vurgulanır ve bu yaklaşım, bilimsel dogmatizme karşı eleştirel bir duruş sergiler. Bediüzzaman'ın bilimsel yaklaşımında, teknolojik gelişmelerin insanlığın refahı için kullanılması gerektiği vurgulanır ve bu etik yaklaşım, bilim ve teknolojinin sorumlu kullanımını öngörür. Onun bilim anlayışında, uzmanlaşma ile genel kültür arasındaki denge önemli bir yer tutar ve bu yaklaşım, dar uzmanlık alanlarına hapsolmayı önler. Nursi'nin bilimsel metodolojisinde, farklı disiplinler arasındaki işbirliği ve entegrasyon teşvik edilir ve bu interdisipliner yaklaşım, karmaşık problemlerin çözümünde daha etkili sonuçlar elde edilmesini sağlar. Bediüzzaman'ın bilim felsefesinde, bilimsel bilginin toplumsal fayda sağlaması gerektiği vurgulanır ve bu yaklaşım, bilimin toplumsal sorumluluğunu ön plana çıkarır. Onun bilimsel yaklaşımında, Batı biliminin pozitif yönlerinin alınıp, negatif yönlerinin reddedilmesi esastır ve bu seçici yaklaşım, kültürel özgünlüğün korunmasını sağlar. Nursi'nin bilim anlayışında, bilimsel keşiflerin Allah'ın kudret ve hikmetini gösterdiği fikri sürekli vurgulanır ve bu yaklaşım, bilimsel faaliyetlere manevi bir boyut kazandırır. Bediüzzaman'ın bilimsel metodolojisinde, şüphecilik ile dogmatizm arasındaki orta yol benimser ve bu dengeli yaklaşım, hem eleştirel düşünceyi hem de inancı korur. Bediüzzaman'ın retorik sanatı ve hitabet yeteneği, onun ikna gücünün en önemli kaynaklarından birini oluşturmakta ve bu yetenek, karmaşık konuları sade ve etkileyici bir dille anlatma becerisinde kendini göstermektedir. Nursi'nin dil kullanımında, Türkçe ve Arapça kelimelerin ustaca harmanlandığı özgün bir üslup görülür ve bu üslup, hem halk dilinin sadeliğini hem de ilmi dilin zenginliğini barındırır. Onun eserlerinde kullandığı mecaz ve kinaye sanatı, soyut kavramları somut imgelerle açıklama konusunda büyük ustalık sergiler ve bu yöntem, okuyucunun zihninde kalıcı izler bırakır. Bediüzzaman'ın hitabet tekniklerinde, ses tonunun, vurgunun ve duraklamanın etkili kullanımı görülür ve bu teknikler, sözlü iletişimin gücünü artırır. Nursi'nin yazılı eserlerinde bile, konuşma dilinin canlılığı ve samimiyeti hissedilir ve bu özellik, okuyucu ile yazar arasında güçlü bir bağ kurulmasını sağlar. Onun retorik yaklaşımında, muhatapların duygusal durumlarını dikkate alan psikolojik stratejiler kullanılır ve bu yaklaşım, ikna sürecinin etkinliğini artırır. Bediüzzaman'ın dil sanatında, tekrar ve vurgu figürlerinin ustaca kullanımı görülür ve bu teknikler, önemli mesajların zihinlerde kalıcı hale gelmesini sağlar. Nursi'nin hitabet yeteneğinde, jest ve mimiklerin etkili kullanımı da önemli bir yer tutar ve bu beden dili, sözlü iletişimin gücünü destekler. Onun retorik sanatında, zıtlık ve karşılaştırma yöntemleri sıkça kullanılır ve bu teknikler, konuların daha net anlaşılmasını sağlar. Bediüzzaman'ın dil kullanımında, günlük hayattan örneklerin bolca yer alması, soyut konuların somutlaştırılmasına yardımcı olur ve bu yaklaşım, geniş kitlelere ulaşabilme başarısını beraberinde getirir. Nursi'nin hitabet tekniklerinde, soru-cevap metodunun etkili kullanımı, dinleyici veya okuyucunun aktif katılımını sağlar ve bu interaktif yaklaşım, öğrenme sürecinin kalitesini artırır. Nursi'nin sosyal pedagoji anlayışı, bireysel eğitimle toplumsal dönüşüm arasındaki ilişkiyi derinlemesine ele almakta ve bu yaklaşım, eğitimin sadece kişisel gelişim aracı değil, aynı zamanda toplumsal değişimin motoru olduğunu vurgular. Bediüzzaman'ın sosyal eğitim felsefesinde, toplumun her kesiminden insanların eğitim sürecine dahil edilmesi esastır ve bu kapsayıcı yaklaşım, sosyal adaleti destekler. Onun toplumsal ikna yöntemlerinde, zorlamaya dayalı değişim yerine, gönüllü katılıma dayalı dönüşüm hedeflenir ve bu yaklaşım, kalıcı sosyal değişimin temelini oluşturur. Nursi'nin sosyal pedagoji anlayışında, geleneksel değerlerle modern ihtiyaçlar arasındaki sentez önemli bir yer tutar ve bu denge, toplumsal uyumun korunmasını sağlar. Bediüzzaman'ın sosyal eğitim metodolojisinde, toplumsal sorunların çözümünde eğitimin rolü vurgulanır ve bu yaklaşım, eğitimi toplumsal kalkınmanın temel aracı olarak görür. Onun sosyal ikna tekniklerinde, farklı toplumsal grupların özelliklerini dikkate alan çeşitlendirilmiş stratejiler kullanılır ve bu yaklaşım, her kesime uygun mesajların geliştirilmesini sağlar. Nursi'nin sosyal pedagoji anlayışında, toplumsal dayanışma ve işbirliği değerleri ön plana çıkar ve bu değerler, sosyal sermayenin güçlenmesine katkı sağlar. Bediüzzaman'ın sosyal eğitim felsefesinde, liderlik ve örnek olma kavramları önemli yer tutar ve bu yaklaşım, toplumsal değişimde rol model etkisini vurgular. Onun sosyal ikna yöntemlerinde, kültürel kodların ve sembollerin etkili kullanımı görülür ve bu yaklaşım, mesajların toplumsal kabulünü kolaylaştırır. Nursi'nin sosyal pedagoji anlayışında, nesiller arası bilgi aktarımı ve kültürel süreklilik önemli konular olarak ele alınır ve bu yaklaşım, toplumsal hafızanın korunmasını sağlar. Bediüzzaman'ın sosyal eğitim metodolojisinde, toplumsal sorunların çözümünde kolektif akıl ve istişare yöntemlerinin kullanımı teşvik edilir ve bu yaklaşım, demokratik karar alma süreçlerini destekler. Nursi'nin çağdaş eğitim sistemlerine katkıları ve önerileri, modern pedagojinin karşılaştığı temel problemlere özgün çözümler sunmakta ve bu çözümler, günümüz eğitim reformları için değerli ipuçları içermektedir. Bediüzzaman'ın eğitim reformu önerilerinde, müfredat geliştirme konusunda bütüncül bir yaklaşım benimser ve bu yaklaşım, farklı disiplinler arasındaki entegrasyonu sağlar. Onun çağdaş eğitime katkılarında, öğrenci merkezli öğretim yöntemlerinin geliştirilmesi önemli bir yer tutar ve bu yaklaşım, bireysel farklılıkların dikkate alınmasını sağlar. Nursi'nin eğitim önerilerinde, teknolojinin eğitimde etkili kullanımı konusunda ileri görüşlü yaklaşımlar görülür ve bu perspektif, dijital çağın eğitim ihtiyaçlarını öngörür. Bediüzzaman'ın çağdaş eğitime katkılarında, öğretmen yetiştirme konusunda kapsamlı öneriler sunar ve bu öneriler, eğitim kalitesinin artırılmasında kritik rol oynar. Onun eğitim reformu fikirlerinde, ölçme ve değerlendirme sistemlerinin geliştirilmesi önemli bir konu olarak ele alınır ve bu yaklaşım, adil ve objektif değerlendirme kriterlerinin oluşturulmasını hedefler. Nursi'nin çağdaş eğitime katkılarında, yaşam boyu öğrenme kavramının önemi vurgulanır ve bu yaklaşım, sürekli gelişim kültürünün oluşmasını destekler. Bediüzzaman'ın eğitim önerilerinde, okul-aile-toplum işbirliğinin güçlendirilmesi esastır ve bu yaklaşım, eğitimin toplumsal boyutunu ön plana çıkarır. Onun çağdaş eğitime katkılarında, çok kültürlü eğitim yaklaşımları benimser ve bu perspektif, küreselleşen dünyanın eğitim ihtiyaçlarına cevap verir. Nursi'nin eğitim reformu fikirlerinde, araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin desteklenmesi önemli bir yer tutar ve bu yaklaşım, eğitim bilimlerinin ilerlemesine katkı sağlar. Bediüzzaman'ın çağdaş eğitime katkılarında, eğitimde kalite güvencesi sistemlerinin kurulması önerilir ve bu yaklaşım, eğitim standartlarının yükseltilmesini hedefler. Sonuç olarak, Sait Nursi'nin ilme bakış açısı ve ikna yöntemleri, modern eğitim ve iletişim bilimlerinin temel ilkeleriyle uyumlu, özgün ve etkili bir metodoloji ortaya koymakta ve bu metodoloji, günümüz dünyasının karşılaştığı entelektüel ve pedagojik meydan okumalara değerli çözümler sunmaktadır. Bediüzzaman'ın geliştirdiği bütüncül ilim anlayışı, bilginin sadece zihinsel bir birikim değil, aynı zamanda manevi bir tekamül aracı olduğunu vurgulayarak, eğitimin insan odaklı ve değer temelli olması gerektiğini ortaya koymaktadır. Onun ikna metodolojisinin temelinde yatan akıl-kalp dengesi, zorlamaya dayalı değil, ikna edici delillere dayalı gönüllü kabul ilkesi, çağdaş iletişim ve persuasion teorilerinin öngördüğü etik yaklaşımlarla büyük uyum göstermektedir. Nursi'nin eğitim felsefesinde öne çıkan öğrenci merkezli pedagoji, eleştirel düşünme becerileri, yaratıcılığın teşviki ve bireysel farklılıkların dikkate alınması gibi unsurlar, modern eğitim bilimlerinin temel ilkeleriyle paralellik arz etmekte ve bu paralellik, onun öngörülerinin ne kadar isabetli olduğunu göstermektedir. Bediüzzaman'ın bilimsel yaklaşımında görülen interdisipliner perspektif, bilim-din sentezi çabası ve teknolojinin etik kullanımına yönelik vurguları, günümüz bilim felsefesinin karşılaştığı temel problemlere özgün çözümler sunmakta ve bu çözümler, bilimsel araştırmaların toplumsal sorumluluğu konusunda önemli ipuçları vermektedir. Onun retorik sanatı ve hitabet yeteneğinde görülen dil kullanımı, mecaz ve kinaye sanatı, psikolojik yaklaşım ve interaktif metodoloji, çağdaş iletişim bilimlerinin etkili iletişim için önerdiği tekniklerin mükemmel bir örneğini oluşturmakta ve bu örnek, hem teorik hem de pratik açıdan değerli dersler içermektedir. Nursi'nin sosyal pedagoji anlayışında öne çıkan kapsayıcı eğitim yaklaşımı, toplumsal dayanışma vurgusu, kültürel değerlerin korunması ile evrensel değerlerin benimsenmesi arasındaki denge, çağdaş sosyal eğitim teorilerinin hedeflediği toplumsal uyum ve kalkınma modeliyle büyük benzerlik göstermektedir. Bediüzzaman'ın çağdaş eğitim sistemlerine yönelik katkıları ve önerileri, müfredat geliştirme, öğretmen yetiştirme, ölçme-değerlendirme, yaşam boyu öğrenme ve kalite güvencesi gibi konularda günümüz eğitim reformlarına ışık tutacak nitelikte fikirler içermekte ve bu fikirler, eğitim politikası yapıcıları için değerli bir kaynak oluşturmaktadır. Onun metodolojisinin en güçlü yanlarından biri olan esneklik ve adaptasyon kabiliyeti, farklı kültürel bağlamlarda ve değişen koşullarda uygulanabilir olmasını sağlamakta ve bu özellik, küreselleşen dünyada kültürlerarası eğitim ve iletişim için önemli avantajlar sunmaktadır. Nursi'nin ilmi ve pedagojik mirasının günümüzdeki relevansı, sadece İslam dünyasıyla sınırlı kalmayıp, evrensel eğitim ve iletişim ilkelerine katkı sağlayacak nitelikte olması, onun düşünce sisteminin ne kadar kapsamlı ve ileri görüşlü olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, Sait Nursi'nin ilme bakış açısı ve ikna yöntemlerinin derinlemesine incelenmesi ve çağdaş eğitim-öğretim süreçlerine entegre edilmesi, hem bireysel gelişim hem de toplumsal kalkınma açısından büyük fırsatlar sunmakta ve bu fırsatların değerlendirilmesi, geleceğin eğitim sistemlerinin daha etkili, kapsayıcı ve insani değerlerle uyumlu hale gelmesine önemli katkılar sağlayacaktır.
Yorumlar