Kör Ressam
- volkanhocam
- 10 Eyl
- 1 dakikada okunur
`19. yüzyılın sonlarında Fransa'da yaşayan, görme engelli bir adam olan Lucien, çocukluğundan beri sanata karşı büyük bir tutku beslerdi. Görme engeline rağmen, renkleri hissetmeyi ve dünyayı kendi iç dünyasında yeniden oluşturmayı başarmıştı. Genç yaşlarda babasından duyduğu renklerin tanımlarını zihninde canlandırarak, onları tuvale dökmek için inanılmaz bir azim geliştirmişti.
Çevresindeki herkes onun bu azmini takdir etse de, ressam olabileceğine kimse inanmıyordu. Bir gün, ressamlık yeteneğine olan inancını kanıtlamak için cesur bir karar aldı. Bir sergi açacak ve tablolarını herkese gösterecekti. Ancak bu, hem onun için büyük bir maddi yük hem de oldukça zorlayıcı bir çaba anlamına geliyordu.
Lucien, ailesinden ve birkaç dostundan yardım aldı, atölyesini bir sergi salonuna dönüştürdü ve yıllardır üzerine çalıştığı tablolarını sergilemeye karar verdi. Sergi açıldığında, insanlar şaşkınlık içinde eserleri izlemeye başladı. Lucien'in tablolarında, hiç görmediği bir dünyanın detayları, renklerin uyumu ve doğanın güzelliği gözler önüne seriliyordu.
Sergiyi gezenler, onun nasıl bu kadar görkemli eserler yaptığını anlamakta güçlük çekiyorlardı. Birkaç sanat eleştirmeni de sergiye katılmış, bu ilginç eserlerin ardındaki hikayeyi öğrenince hayranlıklarını gizleyememişlerdi. Lucien'in hikayesi hızla yayıldı ve Fransa'nın en büyük gazetelerinde onun eserleri ve azmi hakkında makaleler yayımlandı.
Lucien, yalnızca Fransa'da değil, Avrupa'da da ünlü bir ressam haline geldi. Onun bu azmi, birçok engelli sanatçıya ve yeteneğine inancı olmayan insanlara ilham verdi. Hayal etmekten ve kendi iç dünyasında renkleri oluşturmaktan asla vazgeçmeyen Lucien, yalnızca kendi hikayesini değil, umut dolu bir mesajı tüm dünyaya yaymayı başardı: Gerçek sanat, görebilen gözlerde değil, görebilen kalpte doğar.`;

Yorumlar